Berlin ve İstanbul’da gerçekleşen sergi vesilesiyle yayınlanan kitapta özenle seçilmiş metinler ve görseller bir araya geliyor. Çeşitli disiplinlerden gelen akademisyenlerin yazıları Türkiye tatili yolu ve yolculuğuna dair farklı bakış açıları sunuyorlar. Fabian Engler giriş metninde, göçmen ve turist olarak edinilen tecrübe alanlarının üst üste bindirmelerini konu ediniyor. Manfred Pfaffenthaler işgücü göçü ve ulusaşırı hareketlilik arasındaki ilişkiyi irdeliyor ve sıla yolunun Steiermark’tan geçen kısmını dikkate alarak bir zamanların “misafir işçi rotası” üzerine yoğunlaşıyor. Gökhan Mura ise kendi ailesinden örnekler vererek Avrupa’dan getirilen hediyelerle ve onlara yüklenen aşırı anlamlarla ilgileniyor. Ömer Alkın, Almanya-Türkiye arasındaki yolun konu edildiği Yeşilçam dönemi ve sonrası göç filmleri hakkında yazıyor.
Kitabın bir diğer bölümünüyse sıla yolunu merkezine alan edebi eserler – burada birkaç örnek vermek gerekirse, Aşık Ali Kabadayı’nın Köln ve Ankara arasında adlı taşlaması, Yüksel Pazarkaya’nın Yolda adlı kısa öyküsü, Güney Dal’ın E-5 ve Adalet Ağaoğlu’nun Fikrimin İnce Gülü romanından alıntılar- oluşturuyor.
Ayrıca bu baharda bi’bak’ta gerçekleştirdiğimiz Konvoi B-34 atölyesine de kitapta yer veriyoruz . Öte yandan, sıla yolcularının aile arşivlerinden bizimle paylaştıkları resimler, bizim tarihi arşivlerden seçtiğimiz ve yolculuğumuz boyunca çektiğimiz resimlerle yan yana gelerek sıla yoluna ait sevinçleri ve acıları görselleştiriyorlar.